Zenaid, elf beyini dinledikten sonra başıyla selam verdi. Hemen elf beyinin yanında bekleyen adamın dediklerini dinlemeye başladı.
"Merhaba ey oduncu,Ben Arathorn Gondor'dan silah tüccarı. Elinizdeki odunları almak istiyorum eğer sizde uygunsanız hepsi için bir fiyat verirmisiniz... "
Zenaid elinde hiç odun kalmadığını göstermek istercesine boş dükkana baktı. Ardından arkasındaki duvara yaslanarak derin bir nefes aldı. Fazla hareket yarasının sızlamasına sebep oluyordu. Gondor'lu silah tüccarına döndü ve yavaş bir şekilde konuşmaya başladı, öyle ki sesini duymak için özenle onu dinlemeniz gerekiyordu.
"Ey Gondor'lu!! Uzun yoldan gelmişsin belli ama gördüğün gibi senden önce elimdeki bütün odunları az önce çıkan elf beyine verdim. Üzülerek söylüyorum, sana bugün yardımcı olamayacağım. Umarım bir başka sefere... Ve geldiğinde bana bugünü hatırlat ki sana en iyi şekilde yardım edebileyim..."
Zenaid, sözlerini bitirdikten sonra tekrar derin derin nefes aldı. Hemen uzaktaki ağaç kütüğüne dayanarak yavaşça sert zemine oturdu ve sırtını ağaca dayadı. Yerde gördüğü çürümeye yüz tutmuş, yaprağı aldı, düşüncesizce parmakların arasında çevirmeye başladı. Amaçsızca yaptığı hareketlerin sonunda parmaklarının hafif bir yeşile boyanmış olduğunu farketti. Başını boş dükkanın tavanına dikerek, boş bir şekilde gülümsedi.